NASA tarafından resmi Mars’a gönderilen ‘ilk insan’ olan Emel Sayın: “Mars’ta bile ünlüyüm kimsenin haberi yok!
Emel Sayın, ‘Medyatik’ programında pek bilinmeyen bir yönünü anlattı: “İngiltere’de yaşayan Michael adında bir arkadaşım, birkaç yıl önce İngiltere posta idaresine gidip fotoğrafımı pula bastırdı. Sonra bir mektup yazdı, üzerine pulumu yapıştırıp, NASA’ya verdi. NASA da ilk kez Mars’a bir mektup gönderdi…”
“BAŞKASI OLSA ABARTIRDI!”
Sayın, fotoğrafı Mars’a gönderilen ilk insan olmasına rağmen, bu durumu o kadar da önemsemediğini söyledi. Ünlü sanatçı, “İnsanlar böyle şeyler için heyecanlanır, bunu başkalarına duyurur, abartır. Ben bu olayı unuttum bile” dedi ve işi espriye vurdu: “Ben Mars’ta bile ünlüyüm ama kimsenin haberi yok!”
AZ KALDI ANNEMLE İZDİVAÇ PROGRAMINA KATILACAKTIK
Emel Sayın, 82 yaşındaki annesinin kendisini arayarak birlikte izdivaç programına katılmak istediğini söyledi: ‘Genç istiyorum, bu yaştan sonra hastalıkla falan uğraşamam, 75’ten fazla olamaz’ diye de ekledi.
****
Yüksel Aytuğ’un Kanaltürk ekranlarında hazırlayıp sunduğu ‘Medyatik’ programının bu haftaki konukları; müzik dünyasının iki dev ismi Emel Sayın ve Nükhet Duru’ydu. Anılarıyla, kahkahalarıyla ve unutulmaz şarkılarıyla ‘Medyatik’ programını renklendiren Sayın ve Duru, kendileriyle ilgili yaptıkları özel açıklamalarla da dikkat çektiler. Örneğin Sayın, resminin bir İngiliz arkadaşı tarafından pula bastırılıp Mars’a gönderildiğini söyledi. Duru ise, oğlu büyüdükten sonra uygun bir talip beklemeye başladığını itiraf etti…
EMEL SAYIN
İngiltere’de yaşayan Michael adında bir arkadaşım var. Birkaç yıl önce resmimi bir pula basıp Mars’a göndermiş. Ben Mars’ta çok ünlüyüm ama kimsenin haberi yok. Mars gezegenine fotoğrafı gönderilen ilk sanatçıyım.
PİŞMANIM!
Bugün bir evladımın olması için çok şeyden vazgeçerdim. Evlat, maddi manevi öyle bir zenginlik ki, ben bunu çok geç fark ettim. Pişman olmayı sevmiyorum ama bu benim hayattaki en büyük pişmanlığım. Sadece gençliğin verdiği bir cahillikle çocuk sahibi olmadım.
Annem çok muzip bir kadındır. Bir gün telefon etti, evde izdivaç programı seyrediyormuş, ‘Emoş, biz niye katılmıyoruz ki? Senin orada tanıdıkların vardır, ara biz de katılalım’ dedi. ‘Orada sana soracaklar, kriterlerin nedir, belirledin mi?’ dedim. ‘Aaa, ben genç istiyorum, bu yaştan sonra hastalıkla falan uğraşamam. Vallahi 75’ten bir yaş fazla olamaz’ demez mi? Kendisi de bu arada 82 yaşında. Ne kadar güldüğümüzü anlatamam. Yani, az kalsın annemle izdivaç programına katılacaktık.
ÇOK UTANDIM
Cüneyt Arkın ile başrolünü oynadığımız bir filmin bir sahnesinde üzerimde hiçbir şey yokmuş gibi görünüyordu. Haftasonu gazetesi filmin o karesini tam sayfa olarak yayınladı. O kadar üzüldüm ki… Sanki bir suç işlemişim gibi utandım. Bir daha film yapmayacağım dedim, bu kararımın arkasında da durdum. Ama keşke böyle bir karar almasaydım.
SAYIN’IN GÜZELLİK SIRRI
“Yazın hangi meyveyi yersem yiyeyim, mutlaka yüzüme de sürüyorum. Bunun çok faydasını gördüm. Kavun, karpuz, kayısı, şeftali.. Yerken elime akan sularını yüzüme sürerim. 10-15 dakika sonra yıkar durularım. Doğal vitamindir.”
NÜKHET DURU
En fazla 70 yaşında genç bir eş istiyorum
Kimse dünyada kırışmadan 300 yıl kalmıyor. Basında yazılır, ‘Yıllara meydan okuyan sanatçı’ diye… Derim ki, ‘Ben yıllara meydan okumuyorum, onlarla iyi geçiniyorum. Ara sıra da pause düğmesine basıyorum ve zamanı durduruyorum.’
Türkiye sahnelerinde her zaman en rekor ücreti Emel Sayın almıştır. Bunun nedeni de iyi niyetidir. Ben bir gecede üç-dört ayrı gazinoda sahne yaparken, Emel Sayın, hangisine çıkacağına karar veremezdi. Ona mı çıksam, buna mı çıksam diye düşünürken, gazino patronları nazlandığını düşünüp, ücretini artırdıkça artırırdı.
Yalnızlığa alışamadım. Oğlumun büyümesini bekledim, şimdi de uygun bir talip beklemekteyim. Ama insan belli bir yaştan sonra daha ince eleyip sık dokuyor. Bir de artık kolay kanmıyoruz, kapılıp gitmiyoruz. Mesela ben de genç istiyorum. En fazla 70!
