Uzun süreli evliliklerin seyrek görüldüğü sanat camisında Orhan Gencebay ve Sevim Emre çifti bunun tam tersi bir hayat yaşıyor.
Sanat dünyasında evlilikler uzun soluklu görünmezken 35 yıldır saadetlerini koruyan Orhan Gencebay ve Sevim Emre çifti geçtiğimiz gün Sevgililer Günü’nü kutladı.
Cem özer ve Nurgül Yeşilçay’ın ayrılığına çok üzüldüklerini belirten Sevim Emre, mutlu evliliğin formülünü açıklarken hemcinslerini kızdıracak şu öğütlerde bulundu:
ERKEK YORULAN DİYE DÜŞÜNECEKSİN
“Kadın, erkeğin bir adım gerisinde duracak. Sevgi, saygı ve hoşgörülü olacaksın. Biraz kendinden fedakarlık yapıp erkek yorulan diye düşüneceksin. Erkeğe biraz daha özverili davranmak gerektiğini düşünüyorum. Ruhumdaki geyşalık saygıdandır. Erkeğine saygısı olan kadın zaten geyşa gibi davranır. Orhan Bey’e her zaman ‘Ben kulunum sen efendimsin’ derim. Bu sevgiden gelen bir şey. Sevgin olursa her şeyi gönülden yaparsın. Orhan Bey de ‘Bir aşk bir insana bir ömür boyu yeter’ der. Bu aşkı korumayı bilmek lazım. Bu aşkı verene saygı duymak gerekiyor. Dünyaya bir daha gelsem yine onunla olmayı isterim. Bir günlük değil bizim sevgimiz bir ömürlük. Ben farklı bakıyorum. 30 seneyi böyle geçirdik.”
EMRE’NİN MİMARLARLA BAŞI DERTTE
Orhan Gencebay ve Sevim Emre’nin Baltalimanı’ndaki yalı dairesinde bugünlerde hummalı bir çalışma var. Evini mimarlara teslim etmeyen Sevim Emre dekorasyonuyla baştan aşağı kendisi ilgilenirken yorgunluktan da şikayetçi.
Evdeki ustalardan oldukça dertli olan Emre şöyle konuştu: “Evde feci bir tadilata girdim. Her şeyi yeniliyoruz. Delirmek üzereyim. Ustalar beni çıldırtıyor. Ölüm çıkıyor. Mimarisini kendim yapıyorum. Mimarlara pek güvenmiyor. Bire beş masraf çıkartıyorlar. Zaten daha da zevkliyim onlardan. Güzel sanatlarda okudum. Bu konuda bilgim de var. Eve her gelen benim iç mimari yapmamı öneriyor. Tadilatı bir mimarın dörtte bir fiyatına getirdim. 10 tane kapı kulpu bakıyorum bir tanesini seçiyorum. Öteki türlü mimara bağımlı kalıyorsun..
