KPSS atama sonuçları ne zaman açıklanacak?

KPSS 2017/1 tercih işlemleri 3 Temmuz 2017 tarihinde sona erdi. Tercih işlemlerinin sona ermesiyle birlikte tercih sonuçlarının ne zaman açıklanacağı adaylar tarafından merak edilmeye başlandı. KPSS 2017/1 tercihleri ile yapılacak olan atama sonuçları ne zaman açıklanacak? Atama sonuçları nasıl öğrenilecek?

21 Haziranda başlayan KPSS 2017/1 tercihleri, 3 Temmuz tarihinde sona erdi. Tercih işlemlerini yapan ve tercih ücretini zamanında ödeyen adaylar, atama sonuçlarını beklemeye başladı. KPSS tercih işlemini gerçekleştiren ancak tercih ücretini zamanında ödememiş olan adayların tercihleri geçersiz sayılacak. Adaylar sonuçlar açıklandıktan sonra, ÖSYMnin internet sitesi üzerinden sonuçları görebilecekler.

Yukarıdaki link bilgilendirme amaçlıdır.

KPSS ATAMA SONUÇLARI NE ZAMAN AÇIKLANIR?

KPSS 2017/1 merkezi atama tercih sonuçlarının ÖSYM tarafından 7 Temmuz Cuma ile 12 Temmuz Çarşamba günleri arasında açıklanması bekleniyor. Tercih sonuçları açıklandıktan sonra adaylar tarafından ÖSYMnin internet sitesi üzerinden T.C. kimlik numarası ve aday şifresi ile öğrenilebilecek. Adaylar, ÖSYMnin mobil uygulamasını kullanarak da atama sonuçlarına ulaşabilecekler.

Yerleştirme sonuçları ile ilgili olarak adaylara ve kurumlara posta ile herhangi bir sonuç belgesi gönderimi yapılmayacaktır. Adaylar, yerleştirme sonuçlarını sadece ÖSYMnin internet sitesi üzerinden öğrenebilecekler. Kamu kurum ve kuruluşları da kendi şifreleri ile elektronik ortamda bu bilgileri edinebilecekler. Bir kadro ya da pozisyona yerleştirilen adaylar, atanmak üzere doğrudan yerleştirilmiş oldukları kamu kurum/kuruluşlarına başvuru yapacaklar. Atanma işlemi için gerekli olan evrakların neler olduğu ve bu evrakların hangi tarihe kadar nereye teslim edilmesi gerektiği bilgisine bu kurum veya kuruluşlardan ulaşılabilecekler.

YERLEŞTİRME İŞLEMİNİN YAPILMASI

KPSS 2017/1 tercihleri kapsamında, kadro ve pozisyonlara yerleştirme işlemleri ÖSYM tarafından merkezi olarak yapılacaktır. Yerleştirme işlemlerinde aynı puanı almış olan adaylar içerisinden mezuniyet tarihi itibariyle daha önce mezun olanlara, bunun da aynı olması durumunda yaşı büyük olan adaylara öncelik tanınacaktır.

Ortaöğretim, ön lisans ve lisans düzeylerinde yer alan kadrolar için yerleştirme işlemi yapılırken, ÖSYM tarafından sınava girilen öğrenim düzeyi, mezun olunan program, cinsiyet ile kadro ve pozisyonlar için aranan nitelikler arasındaki tutarlılık kontrol edilecektir. Bunların herhangi birisinde bile tutarsızlık olması durumunda söz konusu tercih işlemi iptal edilecektir.
Yerleştirme işlemlerinde, adayların ÖSYM kayıtlarında yer alan bilgileri esas alınacaktır. Yerleştirmesi yapılan adayların bilgilerinde gerçeğe uygun olmayan hususlar tespit edildiğinde, kamu kurum ve kuruluşlarına ataması yapılmayacaktır. Adaylar, bu durumdan dolayı hak iddia edemeyecektir.

Adaylar, yerleştirmede puanlarına ve tercih sıralarına bakılarak kadro ve pozisyonlara yerleştirilecektir. Puanı daha yüksek olan aday yerleştirildiği için birinci tercihine yerleşemeyen aday ikinci tercihine yerleştirilmeye çalışılır. İkinci tercihine yerleşemeyen aday da üçüncü tercihine yerleştirilmeye çalışılır. Adayların yerleştirme işlemleri bu şekilde devam edecektir. Bir aday, son tercihine de kendisinden daha yüksek puanlı aday yerleştirildiği için yerleştirilemezse herhangi bir kadro ve pozisyon için yerleştirilmemiş olacaktır.

Altında 15 yıldır böylesi görülmedi

Altında 15 yıldır böylesi görülmedi Darphanenin geçen yıl ürettiği altın miktarı 7,5 milyon adetle son 15 yılın en düşük seviyesini gördü.

AA muhabirinin darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü verilerinden yaptığı derlemeye göre, Darphane 2015te ağırlığı 21,6 tonu bulan 7 milyon 476 bin 907 adet altın üretti. Üretimin 7 milyon 175 bin 512sini ziynet, 301 bin 395i sikke altın oluşturdu. Geçen yıl gerçekleştirilen altın üretimi, bir önceki yıla kıyasla yüzde 46,2 düşüş gösterdi. Geçen yıl adetsel olarak en fazla üretim 5 milyon 457 bin 60 ile çeyrek altında gerçekleşirken, söz konusu dönemde 799 bin 710 adet yarımlık, 842 bin 265 adet birlik, 74 bin 896 adet iki buçukluk, bin 581 adet beşlik ziynet altını üretildi.

Kriz dönemlerinin bile gerisinde kaldı

Yatırımlarda halk arasında güvenli liman olarak görülen altın talebine yıllar itibarıyla bakıldığında, 2001 yılında 8 milyon 614 bin 797, 2002de 9 milyon 793 bin 287, 2003te 16 milyon 307 bin 280, 2004te 15 milyon 896 bin 470, 2005’te 17 milyon 464 bin 39, 2006’da 17 milyon 276 bin 902 adet olmuştu.

Üretim 2007 yılında 18 milyon 945 bin 616, 2008de 16 milyon 649 bin 372, 2009 yılında 9 milyon 919 bin 599, 2010’da 11 milyon 187 bin 309, 2011’de 15 milyon 300 bin 350, 2012’de 12 milyon 657 bin 28 adeti bulurken, 2013’te 27 milyon 711 bin 482 adet ile rekor seviyeye ulaşmıştı.

2014 yılında ise üretim yarı yarıya azalarak 13 milyon 892 bin 991 adete gerilemişti.

Bu şekilde bakıldığında geçen yıl altın üretimi, 2001 ekonomik krizi ile 2008in son döneminde başlayan küresel krizin Türkiyede etkilerinin görüldüğü 2009 da piyasaya verilen altın miktarının da gerisinde kalarak son 15 yılın en düşük seviyesine geriledi

Veda Mektubu

Veda Mektubu 12. Bölüm Sesli Tanıtımı izle Neler Yaşanacak

Veda Mektubu 12. Bölüm Fragmanı izle Veda Mektubu Son Bölüm Fragmanı seyret Veda Mektubu 12. Bölüm Fragmanı 22 mayis 2023 pazartesi kanald

Veda Mektubu 11. Bölüm özeti Başrollerinde Nurgül Yeşilçay, Selim Bayraktar, Rabia Soytürk, Emre Kıvılcım ve Bennu Yıldırımlar’ın yer aldığı, yönetmenliğini Deniz Çelebi Dikilitaş’ın üstlendiği, hikayesini Gamestory senaryosunu ise Deniz Akçay’ın kaleme aldığı dizinin yeni bölümünün konusu şöyle;

Ziya’nın geçirdiği kalp kriziyle Karlı ailesi derinden sarsılır. Durumu öğrenen Aslı, her şeye rağmen Mehmet’in yanında olmak ister ama karşılaştığı tavır düşündüğü gibi olmayacaktır. Çünkü Mehmet’in aklında babasının ona anlatmaya çalıştığı şey vardır. Seher, Ziya’nın yanında kalıp ona destek olmaya çalışırken karşısında Alanur’u bulur. Ama bu seferki çarpışmalarında ikisinin de yüreklerinde aynı dert vardır; sevdikleri adam yaşayacak mı?

Aslı ve Mehmet bir süre ayrı kalırlar ama kalpleri hala birbirleri için çarptığını fark edince süreci birlikte aşmaya karar veriler. Bebeklerinin kalp atışlarını duyduklarında ise sanki aşkları tazelenmiş gibi olur. İkisi birbirine emekler gibi, küçük adımlarla yaklaşırken Mehmet’in sürpriziyle aşklarına yeni bir katman eklenir. Ama güzel geçen günlere rağmen Mehmet’in aklındaki soru silinmemiştir. Babası ona ne söyleyecektir?

Veda Mektubu Yeni Bölüm Fragmanı

Alternatif link: Veda Mektubu 12 Bolum Fragmani

Tutsak 5.Bölüm Fragmanı

Tutsak 5.bölüm fragmanı ile 17 Ekim Salı Günü KanalD ekranlarında kaldığı yerden devam edecek. Tutsak 5.bölüm fragmanını yayınlandığında haberimizin devamında izleyebilirsiniz.

Tutsak 5.Bölüm Fragmanı 17 Ekim Salı

Kan vermek orucu bozar mı?

Ramazanda oruç tutan vatandaşlar her yıl olduğu gibi orucu bozan durumların ne olduğunu sorgulamaya başladı. Bizlerde bu haberimizde Kan vermek orucu bozar mı? sorusuna yanıt olarak Diyanet ve yetkili hocalardan gelen açıklamaları sizler için derledik.

11 ayın sultanı mübarek Ramazan ayında milyonlarca müslüman oruç ibadetini yerine getirecek. Oruçlar tutulurken akıllarda çeşitli sorular da gelmiyor değil. Bunlardan bir tanesi olan Kan aldırmak ve kan vermek orucu bozar mı? sorusuna ilişkin Diyanetten bir açıklama yapıldı.

KAN VERMEK ORUCU BOZAR MI?

Kan aldırmak, vermek orucu bozmaz. Nitekim Hz. Peygamber, ihramlı iken ve oruçlu bulunduğu sırada kan aldırmıştır (Buharî, Tıb, 11, Sayd, 11, Savm, 22). Ayrıca Hz. Peygamber: Üç şey vardır orucu bozmaz: Kan aldırmak, kusmak, ihtilam olmak (Tirmizi, Savm, 24) buyurmuştur.

Boğazdan aşağı su veya ilaç geçmediği takdirde oruç bozulmaz. Dikkat edilmesi gereken ölçü budur. Dolayısıyla kan veya idrar tahlili yaptırmak orucu bozmaz.

Bulantıya Öksürüğe İyi Geliyor

Mide bulantısı, şişkinlik, öksürük ve bronşite iyi geliyor.

Zencefil, dalları kullanılan sarı renkli bir bitkidir. Öksürüğe iyi gelir. Yemeklere baharat olarak katılan ya da balla karıştırılıp yenilen zencefil afrodizyak etkisi yapıyor. Cinsel soğukluğu giderip vücudu canlandırıyor.

Tarçın kokusuna benzeyen özel kokulu zencefil yemeklerde lezzet vermek amacıyla randele olarak kullanılıyor. Mide bulantısı, şişkinlik, öksürük ve bronşite iyi gelir. Derideki lekeleri giderir. Zencefil’in bir diğer özelliği ise cinsel fonksiyonları düzenleyici etkisinin olmasıdır. Dumankaya, cinsel güçlendirici formüllerini açıkladı.

Günde 2 kaşık

Malzemeler:

50 gr antep fıstığı
50 gr soya fasülye
25 gr çam fıstığı
25 gr ceviz içi
20 gr polen tozu
10 gr tarçın tozu
10 gr zencefil
10 gr zerdeçal
10 gr üzüm çekirdeği
2 kilo iyi bal.

Uygulama:

Malzemeleri bir kase içinde karıştırın. Sabah ve gece yatmadan önce 1 çorba kaşığı yiyin.

Öğle yemeği eşliğinde sohbet

Eski milli kaleci Rüştü Reçber’in eşi Işıl Reçber, Akmerkez’deki Serafina’dan çıkarken görüntülendi.

Milliyet Cadde

Her daim şıklığı ve güzelliği ile dikkati çeken Işıl Reçber, arkadaşları ile birlikte öğle yemeği yiyip sohbet etmek için geldiği mekandan kapıda kendisini bekleyen VIP minibüsüne binerek ayrıldı.

Aşkım Kapışmak kimdir?

Aşkım Kapışmak kimdir? Aşkım Kapışmak bu akşam ekranların fenomen programı Beyaz Showa konuk oluyor. . Kanal D ekranlarının Cuma akşamları vazgeçilmez programı Beyaz Showda Aşkım Kapışmakın sergileyeceği performans merak uyandırıyor.Peki Aşkım Kapışmak kimdir? İşte Aşkım Kapışmak hakkında bilinmeyenler

Kanal Dnin fenomen programı Beyaz Show bu hafta yine çok eğlenceli. Beyazıt Öztürkün sunduğu Beyaz Showun bu haftaki konukları kim olacak? 5 Şubat 2016 Beyaz Show detayları haberimizde.

Beyaz Show Bu Hafta Gene Gümbür Gümbür Bir Programla Geliyor…

Kanal D’nin sunuculuğunu Beyazıt Öztürk’ün yaptığı sevilen talk- show programı “Beyaz Show”a bu hafta; Türk pop müziğinin sevilen ismi Mustafa Ceceli,ünlü oyuncu-sunucu Zuhal Topal, Aşkım Kapışmak ve ünlü oyuncu Derya Şensoy konuk oluyor.

AŞKIM KAPIŞMAK KİMDİR?

Aşkım Kapışmak, 1979 yılında İstanbul?da doğdu. On iki yaşındayken Arif Sağ Müzik Evi?nde konservatuvar eğitimi aldı. Lise yıllarında birçok sahne deneyimi oldu. Liseden sonra Marmara Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu?na girdi. Bölümünde mutlu olmadığını gören bir öğretmeni, onu profesyonel olarak insan ilişkileri ile ilgili çalışmalar yapmaya yönlendirdi. Marmara Üniversitesi?ndeki eğitiminden sonra Amerikan Üniversitesi Newport?ta Davranış Bilimleri- Psikoloji lisansını tamamladı. Davranış Bilimleri okurken, zihinsel engelli ve kimsesiz çocuklarla gönüllü çalışmaya başladı.Maltepe Cezaevinde çocuk ve gençlere motivasyon günleri düzenledi. Ayrıca İstanbul?da birçok kişisel gelişim ve iletişim eğitimleri aldı. Mezun olduğu Marmara Üniversitesi?nde öğrencilere Etkili İletişim Becerileri dersleri verdi, bu sırada birçok üniversiteden de konuşmacı olarak davet aldı. Bu seminerlere devam ederken Final Dergisi Dersaneleri?nde sınava girecek öğrencilere dört yıl danışmanlık yaptı. İki yıl boyunca Beden Dili Uzmanlığı ve İletişim Becerileri eğitimi de alan Kapışmak, Türkiye genelinde seminerler vermeye başladı. starbucks, Wella, Head and Shoulders, Borusan, Quinn Group,Corio Group,Profilo Mehmet Tatlı gibi önemli firmalara iletişim seminerleri düzenledi. Turkmaxta 2011-2012 sezonunda Buyrun Paylaşalım adlı programı haftaiçi her gün canlı olarak hazırladı ve sundu. 2012 Yaz sezonunda Star TVde AyşeileAlişan programında her cuma İletişim ve İlişkiler bölümü hazırladı. Sahnede daha etkili olmak isteyen Aşkım Kapışmak, Müjdat Gezen Sanat Merkezi?nde iletişim, beden dili, diksiyon, oyunculuk ve sahne sanatları dersleri alarak üniversitede edindiği bilgileri tek kişilik gösteri şeklinde sahneye koymaya başladı. ?Kadınlar Sağdan, Erkekler Soldan? adlı kitabını 2011?de çıkardıktan sonra kitapta yazanları stand up şeklinde sahnelemeye başladı. Son olarak ?Beni Benimle Aldatır mısın?? veKüçük Mutluluklar adlı kitabını okuyucuya sunan Aşkım Kapışmak, şu an üniversiteler, belediyeler, özel şirketlerde gösteri ve seminerler düzenliyor. Bununla birlikte bireysel ve kurumsal danışmanlık eğitimleri de veriyor.

Kitapları

Kadınlar Sağdan Erkekler Soldan
Beni Benimle Aldatırmısın ?
Küçük Mutluluklar Kitabı
Hangi Anne Hangi Babasınız?

Sohbeti, eğlencesi, esprileri ve canlı yayın sürprizleriyle “Beyaz Show” bu hafta da yine şahane!

Beyaz Show 5 Şubat Cuma akşamı saat 23.15de Kanal Dde!

Estetik takıntıları engelliyor!

Dış görünüşünden memnun olan kişi çoğu zaman kendisi ile barışık, iş hayatında ve sosyal ilişkilerinde daha başarılı, aşk ve evlilik hayatında daha kolay mutlu olabilmektedir.

Kişinin kendini aynada güzel ve alımlı görmesi özgüveninin artmasına ve insanlarla daha çabuk iletişim kurmasına olanak sağlar. Burnunun yüzüne hiç yakışmadığını, hamilelikten sonra karnının eskisi gibi dümdüz olmadığını ya da yüzünün elastikiyetini kaybedip sarktığını görüp dış görünüşünün kötü olduğunu düşünenler ise çevreleriyle olan ilişkilerinde tutuk ve uyumsuz davranabilirler. Bazı kişilerde bu kusur öyle bir takıntı haline gelir ki, bireyin iş ve sosyal hayatını tam bir kabusa çevirebilir…

Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Erol Kışlaoğlu, estetik sorunların zamanla kişide telafisi zor ruhsal sorunlara yol açtığını belirterek bazı estetik rahatsızlıkların kısa ve küçük operasyonlarla düzeltilerek, kişide ki özgüveni artırdığını kendine güvenen bireyler haline getirdiğini açıkladı…

Prof. Dr. Erol Kışlaoğlu Bireyin kendini gerçekten mutsuz hissettiği bir kusuru var ise özgüvenin yeniden kazanması açısından cerrahi operasyon yoluna gidilebilmektedir… Var olan kusur tıbbi açıdan bir sorun teşkil etmiyor ise estetik operasyonun gerekliliğine hastanın kendisi karar vermelidir. Bu hastanın beden sağlığından çok ruh sağlığı için yaptıracağı bir operasyondur. diye açıkladı.

Bedene gereken önem verilmeli

Kışlaoğlu, yüzyıllardan bu güne süregelen güzelliğin öncelikle kadınlar olmak üzere her bireyin vazgeçemeyeceği unsurlar arasında yer aldığını belirterek şunları söyledi; “Son dönemde estetik cerrahide ki gelişmeler ve estetik operasyonların uygulanma aşamalarındaki başarı birçok kişiyi estetik operasyonlara yönlendirdi. Operasyon başvurusu ile gelen birçok kişi görüntüsünde memnun olmadığı yanları açıklayarak cerrahi açıdan bizden yardım istiyor. Kişinin estetik işlem sonrası kliniğimizden ayrılırken gözlerindeki memnuniyeti görmek dolaylı da olsa hastamıza sunduğumuz psikolojik desteği de yanına alıyor.”diye konuştu.

Estetik uygulamaların sınırı iyi çizilmeli…

Kadın güzelliğinin ve bakımının oldukça önemli olduğu modern hayatta, estetik operasyonlar birçok kişinin imdadına yetişiyor. Ancak uygulanacak estetik işlemlerin belirli bir sınır çerçevesinde ve uzman görüşü alınarak uygulanması gereklidir.

Prof. Dr. Erol Kışlaoğlu, aslında kişide olmayan; ama kişinin kendisinin vücudunun bir bölümünün anormal algılanması ya da çok küçük bir şeyin abartılarak düşünülmesine ‘ vücut dismorfofobik bozukluğu’ dendiğini kaydederek şu önemli açıklamalarda bulundu. “ Vücudunda hiçbir estetik sorun olmadığı halde kapımızı çalan yüzlerce hasta ile karşılaşıyoruz. Kişi hiç bir eksiği olmamasına karşın kendi bedenini yanlış algılaması sonucu, sürekli kusurlu gördüğü bölgeyi gizliyor ya da bu bölgeyle ilgili kendini özgüvensiz ve eksik hissediyor. Örneğin göğüslerinin iriliğinden şikayet eden bir hasta vücut yapısına göre ölçülerinin nasıl olacağını bilemediği için kendini çok daha kötü ve orantısız görebiliyor. Bu aşamada biz doktorlara düşen görev hastaya, gerekli oran ve açıklamalarla bu durumu anlatmak ve doğru ne ise ona göre karar almak, eğer gerçekten kişide estetik operasyona ihtiyaç yoksa bunu açıklayarak psikolojik olarak onu rahatlatmaktır. Eğer Hasta iri göğüsün beline ve bedenine verdiği sağlık sorunları ile bize başvurmuş ise gerekli müdahale yapılarak hasta sağlığına kavuşturulur” dedi.

Sadece takıntı oluştuğu için yüzüne estetik yaptıranların işin % 2-3 ünü içerdiğini belirten Kışlaoğlu “ bunlar kişinin yüzüyle ilgili olan, burun görüntüsü, kulak için yapılan, çene üzerinde çene ve ağız civarı kırışıklıkları gibi, yüz gerdirme ve yüzdeki bazı ameliyatlardır. Bazen nefes alma güçlüğü çeken kişilere yapılan burun ameliyatlarında dışı düzeltmeden içeride yapılan düzeltmeden sonuç alınmaz. Mecburen dış yapıyı da düzeltmek gerekir. Bu da kozmetik olarak düşünülmemeli” ifadesinde bulundu.

Topuk çatlakları neden olur?

Vücudumuzun tüm ağırlığını taşıyan ayaklarımızın bakımı da önemlidir. Yanlış uygulamalar ya da bakımsızlık ayak topuklarının çatlamasına yol açar. Peki topuk çatlaklarının sebebi nedir, nasıl önlemler alınmalıdır?

Topuk çatlakları hem kötü görünüme neden olur hem de ilerledikçe daha büyük sorunlara yol açar. Peki topuk çatlakları ile neden karşılaşılır? Topuk çatlağının tedavisi nasıl yapılır?

TOPUK ÇATLAĞININ NEDENLERİ

-En önemli nedenlerin başında ayak mantarı, egzama, sedef gibi deri hastalıkları gelir.

-Sıvı alımının yetersiz olması veya üre eksikliğine bağlı cilt kuruluğu.

-Kışın soğuk hava veya iç mekanlarda havanın kuru olması, yazın açık ayakkabılarda ayak derisinin tozlu zeminlerle yakın teması deriyi kurutur.

-Kadınlarda menopoz sonrası östrojen eksikliğine bağlı olarak veya daha ileri yaşta her iki cinste yaşlanma sürecinde deri kuruması.

-Demir veya B vitamini eksikliği.

-Şeker hastalığı, tiroit yetmezliği veya böbrek hastalıkları başta olmak üzere çeşitli metabolik hastalıklar.

-Ayaklarda yapısal şekil bozuklukları veya ayak yapısına uygun olmayan ayakkabıların sürekli sürtünmesi.

-El ve ayak derisinde kalınlaşma ve sertleşme ile seyreden bazı genetik deri hastalıkları.

-Çok sık yıkanma, ayakların banyo-abdest alma sonrası yeterli kurulanmaması, ıslak bırakılması.

-Aşırı kiloya bağlı veya aşırı yürüme-koşma sporuna bağlı olarak ayak tabanlarının fazla basınç altında kalması.

TOPUK ÇATLAĞININ TEDAVİSİ

Topuk çatlakları tedavisinde ilk aşama, ağrıyı azaltmaktır. Bunun için öncelikle ayak derisinin ılık suda yumuşatılmasından sonra çatlak çevresindeki kalınlaşmış keratin tabakanın temizlenmesi gerekir. Bunun ardından üre içeren merhemler sürülür ve iyileşene kadar topuk derisinin olabildiğince basınç altında kalmaması için önlem alınır. Derin topuk çatlaklarının aynı zamanda mantar ve bakteriler gibi çeşitli mikropların üremesine uygun bir zemin hazırladığı unutulmamalıdır. Yara haline gelmiş derin çatlaklarda akşamları yara üstüne üreli-antibiyotikli bir merhem sürdükten sonra hava almayacak şekilde bandajlanması iyileşmeyi hızlandırır. İlaç kullanımının da gerektiği durumlar vardır fakat mutlaka hekim kontrolünden geçmek gerekir.