Survivor 2020 100. Bölüm Sesli Fragmanı 7 Haziran izle

Survivor 2020 100. Bölüm Fragmanı (7 Haziran Pazar) Survivor 2020 100. Bölüm Sesli Fragmanı 7 Haziran izle

TV8 ekranlarında yayınlanan Türkiyenin en çok izlenen en heyecanlı yarışma programı Survivor 2020nin 99. bölümününde neler yaşandı? Dokunulmazlık oyununu hangi takım kazandı? İşte tüm bunların cevabı bu akşam saat 20.00 de TV8 de

Survivor 2020 99. yeni bölüm tanıtımı yayınlandı. Ekranların en çok izlenen programı Survivorda yeni dönemin ilk dokunulmazlık oyunu oynanacak. Kırmızı takım ve Mavi takım yarışmacıları, dokunulmazlığı kazanıp ada konseyinde eleme adayı çıkarmamak için kıyasıya bir mücadeleye girişecek. 6 Haziran 2020 Cumartesi akşamı ekrana gelecek Survivor 99. bölümde sinirlerin iyice gerildiği gözlerden kaçmıyor.

Kırmızı takımdan Barışın önce Berkan ile ve ardından Yasin ile atışmaları dikkatleri çekiyor. Peki, Survivor 2020de dokunulmazlığı kim kazanacak? Mavi takım mı Kırmızı takım mı? Her akşam farklı bir heyecan yaşatan Survivorın yeni bölümü her gün saat 20.00da TV8 ekranlarında

  • Survivor 2020 Son Bölüm Sesli Fragmanı 7 Haziran izle

Survivor 2020 100. Bölüm Fragmanı

Fazilet Hanım ve Kızları 45. bölümde intikam oyunu

Fazilet Hanım ve Kızları 45. bölümde intikam oyunu Fazilet Hanım ve Kızları bu akşam 45. bölümü ile ekrana gelecek. Sinanın intikam oyunu herkes için yıpratıcı oluyor. Sinanın hedefinde bu sefer yalnızca Hazan değil, Fazilet de var.

Sinan, hafıza kaybı yalanıyla sonuçları herkes için yıkıcı olacak olan intikam oyununun ilk adımlarını atar. Sinanın durumu, Hazım’ı Yağız ve Hazan’la bir kez daha karşı karşıya getirir. Yağız, kardeşi uğruna Hazan’ı bir kez daha yaralamak zorunda kalırken, Sinan’ın hedefinde sadece Hazan değil, Fazilet de vardır. Sinan’ı görmek isteyen Kerime’nin baskısı altında bunalan Hazım’ın bir anlık tedbirsizliği Yağız’ın var gücüyle Kerime’nin peşine düşmesini sağlar. Yağız, adım adım büyük gerçeğe yürürken Sinan’ın tehdidine boyun eğmek zorunda kalan Fazilet ise, kızını elleriyle ateşe attığından habersiz, kendini Sinan’ın planlarının bir parçası olarak bulur.

Fazilet Hanım ve Kızları, Yeni Bölümleri ile Cumartesi Starda!

Yayın Günü: 5 Mayıs Cumartesi
Saat: 20:00

FAZİLET HANIM VE KIZLARI 45. BÖLÜM FRAGMANI

Pis Yedili 17. Bölüm Fragmanı izle 21 Şubat Salı

Pis Yedili 17. Bölüm Fragmanı izle SOHOW TV ekranlarında yayınlanan Pis Yedili 17. Bölüm Fragmanı online internetten izle Pis Yedili 21 Şubat Salı Fragmanı izle

Pis Yedili, okudukları lisede çıkan yangın sonucu açıkta kalan yedi liseli gencin, zorunluluktan geçiş yaptıkları özel bir kolejde ikoncanlar adını taktıkları yeni kolejli arkadaşlarıyla aralarında geçen atışmalı ve eğlenceli diyaloglarla dolu bir okul hikayesi.

İstanbulun varoş mahallelerinden birindeki yoksul öğrencilerin okuduğu devlet lisesi çıkan yangın sonucu kül olur. Milli Eğitimdeki idealist danışman Filiz hanım, öğrencileri tıklım tıkış diğer ilçe liselerine yerleştirir ama yedi öğrenciye gidecekleri bir okul bulamaz. Tek seçenek ilçe sınırları içindeki zenginlerin ve yüksek bürokratların çocuklarının okuduğu Özel Girişim Koleji gibi gözükmektedir. Filiz hanım bu Yedi öğrenci için okulun kapısını çaldığında terslenir. Ama pes etmez ve zorla da olsa yedi fakir öğrencinin zenginlerin okuduğu bu koleje kabul edilmelerini sağlar.

Kolejin başarıya endeksli sistemine sıkı sıkıya sahip çıkan müdiresi Esma Sultan bu öğrencilerin not ortalamalarını düşüreceği endişesiyle onları istemese de, altın kalpli müdür yardımcısı Hasan Paşanın ve Filiz öğretmenin destekleri ile bu yedi öğrencinin hayatında yeni okullarında yepyeni bir yaşam başlar.

Mahallenin haytaları, zengin ailelerin çocuklarıyla aynı çatı altında buluşunca çatışmalar da başlar. Çünkü okulun yedi yeni öğrencisi tam bir Pis Yedili çetesi gibidir. Her birinin de lakapları vardır. Bayrampaşalı, Orço, Pc ve Trafo lakaplı erkeklerin yanı sıra sarışınlığı nedeniyle Cimbom, esmerliği yüzünden Kara Biber, her işe karışması nedeniyle adı Salçaya çıkan kızlar, kısa sürede kolejin altını üzerine getirecektir.

Okulun modern ve çağdaş yapısı alıştıkları bir şey değildir ama hem uyum hem uyumsuzlukla dolu günler içerisinde yeni yuvalarını da sahipleneceklerdir. Burada aşık olacaklar, burada dövüşecekler, burada başaracaklardır.

Pis Yedili 16. Bölüm Özeti;

Gülcanla ilgili planı tutmayınca sinirlenen Furkan, erkekler tuvaletinde kapının arkasına Gülcanın telefon numarasını yazıp onun başını belaya sokma planları yapar. Gülcanın numarası yerine Esma Sultanın numarası yazılınca ortalık karışır.

Pis Yedili 17. Bölüm Fragmanı izle, Pis Yedili 17. Bölüm Fragmanı, Pis Yedili 17. Bölüm Fragmanı izle, Pis Yedili 17. Bölüm Fragmanı Seyret, Pis Yedili 17. Bölüm Fragmanı HD izle, Pis Yedili 17. Bölüm Fragmanı Full izle, Pis Yedili 18. Bölüm Fragmanı izle, Pis Yedili Son Bölüm Fragmanı izle

Aynı zamanda Furkan, Canburger ve Zeki; Elçinin evine gelip anne ve babasına Bayrampaşalı ile olan ilişkisini anlatırlar. Anne ve babasının baskısıyla karşılaşan Elçin, durumu yalanlar ve başka bir erkek arkadaşı olduğunu söyler. Aile bu erkek arkadaşla tanışmak isteyince, Elçinin küçük yalanı başına büyük iş açar!

Pis Yedili 17. Bölüm fragmanı yayınlandığı anda sitemizde yer alacaktır

Baba

Baba 24. Bölüm tanıtımı neler yaşanacak

Baba 24. Bölüm Fragmanı izle Baba Son Bölüm Fragmanı seyret Baba 24. Bölüm tanıtımı neler yaşanacak

Baba 23. Bölüm özeti Çöpköy’de Selahattin’in kuralları hayatı gittikçe zorlaştırırken, Emin herkesin umutlarını yeşerten bir hamle yapar fakat olaylar hiç beklenmedik bir noktaya ulaşır.

Kadir hiç istemediği bir şekilde Çöpköy halkıyla karşı karşıya gelir. Ummadığı bir anda tehdit altında kalan Firuze, istemeden de olsa Kadir’i ve Çöpköy’ü çok zor durumda bırakır. İlhan’ın Çöpköy’e gelmesiyle birlikte Büşra ile arasındaki buzlar yavaş yavaş erimeye başlarken İlhan beklemediği bir hesaplaşmayla karşı karşıya kalır.

Baba yeni Bölüm Fragmanı

Alternatif link: Baba 24 Bölüm Fragman

Aleksitimi nedir?

Aleksitimi nedir? Duygusal sağırlık kavramının (aleksitimi) bilim için yeni bir kavram olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Gülşah Kınalı, duygusal sağırlık (aleksitimi) hakkında önemli bilgiler verdi.

Duygusal sağırlığın bazı kaynaklarda utangaçlık ile eş değer görülse de aslında utangaçlıktan daha karmaşık bir açıklamaya sahip olduğunu ifade eden Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Gülşah Kınalı, “Duygusal sağırlık, duyguları algılama, tanımlama ve açıklama konusunda yetersiz olmak anlamına geliyor. Duygusal sağırlığı olan kişiler mutluluk, acı, özlem, sevgi, coşku, öfke gibi duygularını algılamak veya bunları ifade etmekten yoksunlar. Bu nedenle de sosyal hayatlarında ve ilişkilerinde sorunlar yaşıyorlar” diye konuştu.

Kadınların oranı daha fazla

Duygusal sağırlığın, çok yaygın bir hastalık olan fibromyaljinin de nedenleri arasında olduğunu dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Kınalı, konuşmasına şöyle devam etti:
“Fibromiyalji sendromu kas-iskelet sisteminde yaygın ağrı ve hassasiyete yol açan bir yumuşak doku rahatsızlığıdır. İstanbul Gelişim Üniversitesi Sağlık Bilimleri Yüksekokulu’nda, duygusal sağırlığın fibromyalji ile ilgisini araştıran bir bilimsel çalışma yaptık. Mezun öğrencilerimizden Tuğba Çiftçi ile birlikte yaptığım araştırmaya göre duygusal sağırlığı olan bireylerde fibromyalji ağrıları anlamlı derecede yüksek ve bu durum kadınlarda erkeklere oranla daha fazla. Yürütülen çalışma da bu yıl Muğla’da düzenlenen 19’uncu Romatoloji Kongresi’nde bildiri olarak sunuldu.”

Kendinizi duygusal sağırlık testi ile değerlendirin

Bireylerin, en yaygın kabul gören Toronto Aleksitimi Ölçeği’ne göre kendini değerlendirebileceğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Kınalı, “Bu teste kişi kendine; ‘Ne hissettiğimi çoğu kez bilemem’, ‘Duygularım için uygun kelimeleri bulmak benim için zordur’, ‘İçimde ne olup bittiğini bilmiyorum’, ‘İçimdeki duyguları yakın arkadaşlarıma bile açıklamak bana zor gelir’, ‘İnsanlarla duygularından çok günlük uğraşları hakkında konuşmayı yeğlerim’ gibi cümleler yöneltiyor. Bunları hissediyor ve çoğunluğuna evet diyor ise fibromyalji ağrılarının kökeninde duygusal sağırlık yatıyor olabilir” dedi.

Tedaviler bütünsel olmalı

Pek çok hastalık gibi fibromyaljinin de kökeninde birden fazla neden olabileceğine vurgu yapan Dr. Öğr. Üyesi Kınalı, “Tedaviler bu nedenle çok disiplinli ve bütünsel yaklaşıma sahip olmalı. Fizyoterapi ve Rehabilitasyon, manuel tedavi yaklaşımları ve uygun psikoterapi yaklaşımları ile bu hastalıkla başa çıkabilmek mümkün. Sanat ve müzik terapisi gibi ergoterapi çalışmaları ise bireyin stresle başa çıkması için doğru yöntemler arasında gösteriliyor” diye konuştu.

Estetikte yapılan 5 hata

Hatalı estetik operasyonlar sonucunda güzelleşmek uğruna acı çeken, bıçak altına yatan pek çok kişi hayal kırıklığı yaşıyor.

Hatalı estetik operasyonlar yalnızca kişilerin psikolojisini değil, sağlığını da olumsuz etkileme riski taşıyor. Estetik operasyonda yapılan yanlışlar yüzünden yapılacak ikinci ameliyatın kötü sonuçlar doğurabileceğini belirten Prof. Dr. Erol Kışlaoğlu görüşlerini aktarıyor.

Hatalı burun estetiği

Burun operasyonlarında rastlanan en büyük hata; doğal olmayan, çok fazla kalkık, yüze uyumsuz ve bakıldığında ameliyatlı olduğu açıkça belli olan burunlar olarak öne çıkıyor. Burun ameliyatlarının bazen plastik cerrah olmayan hekimler tarafından yapılması bu hatayı kaçınılmaz yapabiliyor. Bazı doktorların hava yolunu açarken burundan gereğinden fazla kemik ve kıkırdak aldığını ve açıkta kalan kemikleri yaklaştırmadan operasyonu sonlandırdığını ifade eden Kışlaoğlu, görüşlerini aktarmayı sürdürüyor: “Eğri kısımları düzeltmek yerine çıkarıp alınması hatası, zaman içerisinde kişi için büyük sorunlar yaratabilir.

Burun ameliyatlarında yapılan diğer bir hata da, nefes alma problemi olan kişilerin önce nefes yolu açma yani septoplasti, sonra da burun estetiği yani rinoplasti ameliyatı yaptırmalarıdır. Septoplasti sırasında kıkırdak doku alınır, sonraki ameliyat için yeterli doku kalmaz. Bu iki ameliyata ihtiyacı olduğunu düşünenler ikisini de bir arada olmayı planlamalıdır. Burun ameliyatlarıyla ilgili oluşabilecek diğer bir sorun da, açık burun ameliyatları sonrasında iki burun deliğinin arasında özellikle esmer tenli kişilerde iz kalmasıdır.”

Başlıca burun estetiği hataları

• Hiç doğal görünmeyen, fazla kalkık, yüzle uyumlu olmayan burunlar.

• Fazla kıkırdak ve kemik alındığı için çok kötü bir görünüme sahip burunlar. (İleride bunları düzeltmek için kaburgadan kemik ya da kulaktan kıkırdak alınması gerekiyor.)

Hatalı liposuction

Liposuciton ameliyatlarında yapılan en büyük hatanın hastayı zayıflatmak amacıyla gerekenden çok daha fazla yağ çekilmesi olduğunu belirten Prof. Dr. Erol Kışlaoğlu görüşlerini aktarmayı şu sözlerle sürdürüyor: “Liposuction, bir zayıflatma değil bir şekillendirme ameliyatıdır. Burada amaç, vücudun fazlalıklar nedeniyle şekil bozukluğu olan bölgelerini daha biçimli hale getirmektir. Fazla yağ çekilmesinin öncelikle hastanın sağlığı açısından büyük risk taşıdığını bilmek gerekir. Liposuciton ameliyatı sonucunda bazı şekil bozuklukları ve deformasyon oluşabilir. Derinin belirli bir küçülebilme kapasitesi vardır ve bu kapasitenin üzerine çıkıldığında deride sarkıklıklar, çukurluklar meydana gelir.”

Başlıca liposuction hataları

• Liposuctionda en önemli risk, yanlış ameliyat sırasında veya sonrasında damarlarda pıhtı oluşarak akciğerlerde tromboemboliye neden olmasıdır. Bu öyle bir hatadır ki, kişiyi ölüme götürebilir.

• Yine bilinçsiz bir cerrah eli ile düzgün olmayan, çukurlu görünümler ortaya çıkabilir. Karın bölgesine yapılan yanlış liposuction ameliyatları nedeniyle sarkmalar meydana gelebilir.

• Özellikle yaşı ileri hastalarda, diz kapağının üzerinden yağ alma işlemi doğru yapılmazsa buradaki deri dizin üzerine sarkabilir.

• Doğru uygulanmadığı takdirde de ciddi yanıklara bile neden olabilir.

Hatalı göğüs estetiği

Prof. Dr. Erol Kışlaoğlu’na göre göğüs büyütme ameliyatlarında en büyük sorun hastayla doktor arasında doğru bir iletişimin sağlanamaması ve göğüs ölçüsünde ortak bir karara varılamamasıdır. Bunun sonucunda hasta yeni ölçüsüne alışamayabiliyor ya da başta beğense bile sonra taşıyamıyor. Göğüs büyütme ameliyatlarında da diğer estetik operasyonlarda olduğu gibi en büyük sorun doğal olmayan sonuçlar olarak öne çıkıyor. Çok büyük protezler doğal sonuçlar vermiyor, ayrıca zorlanarak konulduğu için bazı komplikasyonlara da neden olabiliyor.

Başlıca göğüs estetiği hataları

• Doğal olmayan, uzaktan bakıldığında sert iki küre gibi duran göğüsler.

• İki göğüs arasında eşitsizlik, asimetrik görüntü.

• Protezlerin zamanla hastayı rahatsız edecek kadar büyük olması.

• Zorlanarak konan protezlerin komplikasyonlara neden olması. (Örneğin nadir rastlansa da, kapsül kontraktürü olarak adlandırılan durumda protezin çevresinde vücut sert bir zırh oluşturabiliyor.)

Hatalı dudak dolgunlaştırma

Burun gibi dudak da yüzün en dikkat çekici bölgesi olduğundan, yapılacak en küçük bir hata hemen belli oluyor. Prof. Dr. Erol Kışlaoğlu, dudak dolgunlaştırmak amacıyla kişinin kendi dokusunun kullanılabileceği veya hyalüronik asit gibi doğal maddelerin de tercih edilebileceğini söylüyor.

Başlıca dudak dolgunlaştırma hataları

• Çok yapay ve şiş görüntüler.

• Vücutla uyumlu olmayan dolgu maddelerinin doğurduğu, hem görünüm hem de sağlık açısından sorun yaratan komplikasyonlar.

Hatalı saç ekme

Saç ekme basit gibi görünse de, hem hasta hem de doktor açısından son derece önemli ve dikkat isteyen bir operasyon olmasıyla dikkat çekiyor. Mikro implantasyon yönteminde her bir saç kökü tek tek alınarak ekiliyor. Bu işlemde sabır gösterilmez ya da tecrübeli eller tarafından yapılmazsa birçok sorun çıkabiliyor. Saçlar alın ve şakaklardaki girintilere sadık kalınmadan ekildiğinde, başın üst kısmında toplanan saçlar çember şeklinde peruğa benzeyen bir görüntünün oluşmasına neden oluyor.

Başlıca saç ekme hataları

• Peruğa benzeyen, doğal olmayan görüntü.

• Saç köklerinin tek tek değil bir arada ekilmesinden dolayı, bir kökten fışkıran onlarca teli.

İçinde Yaşadığım Deri Filmini Full izle

İçinde Yaşadığım Deri Film Fragmanı Full izle, İçinde Yaşadığım Deri Full izle, İçinde Yaşadığım Deri Filmi Full izle, İçinde Yaşadığım Deri Full izle, İçinde Yaşadığım Deri Filmi Online Full izle Seyret

Özet: Bir araba kazasında yanarak ölmekten son anda kurtulan eşini yanıklardan oluşan görüntüden kurtarmak için yeni bir deri yaratmak üzerine çalışmalar yapan estetik cerrahı Dr Robert Ledgard (Antonio Banderas) on iki yıl boyunca evindeki laboratuvarında çalışmaya devam eder ve domuz-insan kanı karışımıyla elde ettiği bir deri üretir.

Eşinin yanmış vücudunu görmesi üzerine intihar etmesi ve küçük kızlarının da buna şahit olmasından sonra büyük depresyon geçiren aile iyice hassaslaşmıştır. Küçük kız büyüdüğünde de psikolojisini bozan bir olay yaşayacak, bu olayın üzerine Dr Ledgard, yaptığı deneyleri büyüterek neredeyse DR Frankenstein haline gelecektir.

Gerilim türündeki film, Fransız polisiye yazarı Thierry Jonquein Tarantula isimli 2005 tarihli romanından uyarlandı. Yönetmenin 20 yıl sonra Antonio Banderasla tekrar bir araya geldiği The Skin That I Live In, kızına tecavüz eden bir adamdan intikam almaya çalışan psikolojisi bozuk bir plastik cerrahın saplantılarını ve hücrelerle ilgili yaptığı araştırmalar sayesinde yeni bir insan derisi yaratmasını konu alıyor.

Yönetmen: Pedro Almodóvar
Oyuncular: Antonio Banderas, Elena Anaya, Marisa Paredes, devamı…
Orijinal adı: La Piel que Habito
uzun metrajlı film İspanya . Tür: Gerilim , Dram
Süre: 120 dk Yapım yılı: 2011
Dağıtımcı: Tiglon

Gelin geldiği köyde, patron oldu

İstanbuldan eşinin köyü olan Kırklareli Beypınara taşınan Esra Özdin, Tarımda Kadın Girişimciliğinin Güçlendirilmesi programı kapsamında başladığı kaz yetiştiriciliği ile kendi işinin patronu oldu. Özdin: Ben İstanbulda doğdum ve büyüdüm. 18 yıl önce köye geldim, bana şu anda herkes gıpta ediyor, şehirden gelip de köy hayatına alışmak benim için kolay oldu. Ben artık köy ekmeği yapıyorum, bahçemde domates, biber yetiştiriyorum, bir de kaz yetiştirerek iş kadını oldum dedi.

AA

İstanbuldan eşinin köyüne dönen Esra Özdin, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından başlatılan Tarımda Kadın Girişimciliğinin Güçlendirilmesi programı kapsamında başladığı kaz yetiştiriciliği ile kendi işinin patronu oldu.

Bundan 19 yıl önce İstanbulda tanıştığı eşi Necmi ile evlenen Esra Özdin, 17 Ağustos depreminden sonra Kırklarelinin Beypınar köyüne taşınmaya karar verdi.

Aile bütçesine katkı sağlamak amacıyla uzun süredir kaz yetiştirmeyi düşünen ancak yeteri kadar sermaye bulamayan Özdin, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından başlatılan Tarımda Kadın Girişimciliğinin Güçlendirilmesi programı kapsamında hayallerini projeye döktü.

Hazırladığı proje ile 30 bin lira destek almaya hak kazanan Özdinin Kazı Kazan projesi 2015 yılında Türkiyede birinci olarak seçildi.

Başarı öyküsü ile kısa sürede herkesin takdirini toplayan Özdin, yılda yetiştirdiği 350 kaz ile hem aile bütçesine hem de köyünün ekonomisine katkı sağlıyor.

Köy hayatı ile hayallerimi gerçekleştirdim

Özdin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İstanbuldan köye taşınırken yakın çevresindekilerin Sen İstanbulda doğdun, köyde yapamazsın gibi düşüncelere hiçbir zaman kapılmadığını söyledi.

Köyde yaşamaktan çok mutlu olduğunu belirten Özdin, üç kaz ile başlayan hayallerinin büyüdüğünü belirtti.

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından başlatılan Tarımda Kadın Girişimciliğinin Güçlendirilmesi programı ile hayallerini yerine getirdiğini ifade eden Özdin, Yılda 350 adet kaz yetiştiriyorum. Bunların hepsini köyümüze gelen yerli ve yabancı turistlere yemek şeklinde sunuyorum. Şu anda inanılmaz bir müşteri potansiyeli var. Önümüzdeki yıl üretim kapasitesini arttırmayı hedefledim. Özellikle Bulgaristan, Kırklareli ve İstanbuldan gelen siparişlere yetişemiyoruz. Ben İstanbulda doğdum ve büyüdüm. 18 yıl önce köye geldim, bana şu anda herkes gıpta ediyor, şehirden gelip de köy hayatına alışmak benim için kolay oldu. Ben artık köy ekmeği yapıyorum, bahçemde domates, biber yetiştiriyorum, bir de kaz yetiştirerek iş kadını oldum. şeklinde konuştu.

Projesi ile aile bütçesine katkı sağlamanın mutluluğunu yaşadığını vurgulayan Özdin, hem çocuklarına, hem köydeki kadınlara rol model olmaya çalıştığını ifade etti.

Projesi ile köylerinin isminin de duyulmaya başladığını dile getiren Özdin, şöyle devam etti:

Bu proje ile köyümüzün kaderi değişti. Sadece kadın olarak sadece eş, anne olarak değil bizim de kültürel, sosyal, ekonomik alanda bir yerimizin olduğunu kanıtlamak istiyorum. Köyde yaşayan kadınların beni örnek almalarını istiyorum. Köy hayatı çok da zor değil. Beni izleyen gören herkes görecek ki başarılı işlere imza atacağım.

Özdinin eşi Necmi Özdin ise eşinin başarısıyla gurur duyduğunu bildirdi.

Kadınların elinin değdiği her işte bir başarı ve istikrar olduğuna inandığını belirten Özdin, evdeki rollerinin değiştiğini, eşinin patron kendisinin de yardımcısı olduğunu aktardı.

NASA Ay da nükleer enerji için gaza basıyor İlk aşama tamamlandı

NASA, Ay’da nükleer enerji için gaza basıyor: İlk aşama tamamlandı Ay’da nükleer enerji hedefi doğrultusunda NASA iddialı reaktör projesinin ilk aşamasını tamamladı. Proje, 2030’ların başında Ay’da bir reaktörü çalışır hale getirmeyi hedefliyor.

NASA, Ay’da kullanılmak üzere küçük, elektrik üreten bir nükleer fisyon reaktörü için konsept geliştirmeye yönelik bir projenin tasarım aşamasının sonuna geliyor. Fission Surface Power projesi, her gecenin yaklaşık 14,5 Dünya günü sürdüğü Ay’da güvenli, temiz ve güvenilir enerji kaynakları geliştirmeyi amaçlıyor. Böyle bir sistem, ajansın Ay’ın keşfine yönelik Artemis programında büyük bir rol oynayabilir.
Ay’da nükleer enerji
NASA ve ABD Enerji Bakanlığı 2022’de Ay’da nükleer enerji için ilk aşamada üç şirketle – Lockheed Martin, Westinghouse ve IX – sözleşme imzalandığını duyurmuştu. Bu üç şirkete bir reaktör ve alt sistemler için bir ilk tasarım, tahmini maliyetler ve Ay yüzeyinde en az 10 yıl boyunca insan varlığına sürekli olarak güçsağlamanın yolunu açabilecek bir geliştirme programı sunma görevi verilmişti.

Bilindiği üzere Ay’daki geceler oldukça zorludur ve bu nedenle Güneş’ten bağımsız olarak çalışan bu nükleer reaktör gibi bir güç kaynağına sahip olmak Ay’da uzun vadeli bulunma çabaları için kritik öneme sahip. Böylesi bir reaktör özellikle, sürekli gölgede kalan bölgelerin su buzu ve diğer uçucu maddeleri hapsettiği düşünülen Ay’ın güney kutbunda faydalı olabilir.

NASA bundan sonra, Ay’da yapılacak bir deneme için nihai reaktör tasarımını içeren Aşama 2 için projenin yönünü belirlemek üzere Aşama 1 sözleşmelerini uzatmayı planlıyor. Aşama 2 için taleplerin 2025 yılında başlaması hedefleniyor. NASA, Aşama 2’den sonra fırlatma rampasına bir reaktör teslim etmek için hedef tarihin 2030’ların başı olduğunu belirtti.

Ajans, düşük oranda zenginleştirilmiş uranyum kullanan ve ağırlığı 6 tonu geçmeyen 40 kilovatlık bir reaktör için gereklilikleri belirledi. Ajans, belirli kısıtlamaların ötesinde, şirketlerin teknik inceleme için yaratıcı ve çeşitli yaklaşımlar getirmelerine izin vererek esnekliğe izin verdi. 40 kilovatlık bir reaktör, günümüz koşullarında 33 haneye elektrik enerjisi sağlayabilir.

NASA’nın nükleer planları sadece kurulu reaktörden ibaret değil. Ajans, 2026 yılı başlarında DRACO adlı nükleer enerjiyle çalışan bir uzay aracının fırlatılması üzerinde de çalışıyor. NASA ayrıca kısa bir süre önce nükleer fisyondan elde edilen termal gücü elektriğe dönüştürmek için gerekli olan daha verimli Brayton güç dönüştürücülerinin geliştirilmesi için Rolls Royce North American Technologies, Brayton Energy ve General Electric ile sözleşme imzaladı.

Snapchatte yüzler gülüyor 750 milyon aktif kullanıcıya ulaştı

Snapchat’te yüzler gülüyor: 750 milyon aktif kullanıcıya ulaştı 2022 yılında yaklaşık 1.300 çalışanı ile yollarını ayıran Snapchat’te işler yoluna girmeye başladı. Özellikle gençler arasında popüler olan platform, hızla büyümeye devam ediyor. Bugün sürpriz bir duyuru ile Snap, platformun aktif kullanıcı sayısını paylaştı.
Snapchat 750 milyon aktif kullanıcıya ulaştı
Yapılan açıklamada Snap, Snapchat’in aylık 750 milyondan fazla aktif kullanıcı ile yeni bir dönüm noktasına ulaştığını ve her gün 375 milyon kullanıcının uygulamayı ziyaret ettiğini duyurdu. Bu rakamlar günlük 2 milyar aktif kullanıcıya ev sahipliği yapan Facebook’tan uzak olsa da, Snapchat’te yaşanan yükselme eğiliminin devam ettiğini bizlere gösteriyor.

Bildirilenlere göre Snapchat kullanıcılarının çoğu, şu anda aylık 150 milyondan fazla aktif kullanıcıya sahip olan Kuzey Amerika dışında yer alıyor. Snap CEO’su Evan Spiegel ise, ”uygulamanın 20’den fazla ülkede 13 ila 34 yaş aralığındaki her dört insandan üçüne ulaştığını” söylüyor. Ayrıca yetkili isim, kullanıcılar tarafından her gün 5 milyardan fazla snap paylaşıldığını dile getirdi.

Bilmeyenler için Snapchat, kısa süre önce Snapchat+ isimli yeni bir abonelik hizmetini de kullanıma sundu. Paylaşılan verilere göre yeni hizmete kayıt olan kullanıcı sayısı 2,5 milyonu geçmiş durumda. Hatırlamak gerekirse Snapchat hisseleri 2021’in sonu ile 2022 arasında yüzde 80’den fazla değer kaybetmişti. Paylaşılan bilgilerin ışığında şirketin güçlü bir geri dönüş yaptığını söyleyebiliriz.